Social Media Icons
Fransız mimar Melling’in 19’uncu yüzyıl İstanbul’unu ve haremi resmettiği kitabının tıpkıbasımı yapıldı
13.01.2025

Fransız mimar Melling’in 19’uncu yüzyıl İstanbul’unu ve haremi resmettiği kitabının tıpkıbasımı yapıldı

 

SULTAN III. Selim döneminde saray mimarlığına atanan Fransız asıllı Antoine Ignace Melling, İstanbul ve boğaz kıyılarının gravürlerini yapmış ve bunları 1800’lerin başında Fransa’da kitaplaştırmıştır. Demirören Yayınları da Melling'in kaleminden çıkan ‘İstanbul ve Boğaz Kıyılarına Pitoresk Seyahat’ adlı bu nadir kitabın tıpkıbasımını yaparak özgün boyutlarında yeniden yayımladı. Araştırmacı-yazar Erhan Altunay ve Arkeolog Dr. Murat Sav da kitapta yer alan gravürlerin, İstanbul’un günlük yaşamını, saray ile çevresini, mimari dokusunu ve dönemin ruhunu ayrıntılı bir şekilde yansıttığını söylüyor.

 

Görevde bulunduğu süre zarfında padişahın kız kardeşi Hatice Sultan’ın huzuruna çıkmış, böylece hareme girme ve resmetme ayrıcalığına erişmiş nadir yabancılardan biri olan Mimar Antoine Ignace Melling, İstanbul ve boğaz kıyılarının gravürlerini yaparak 19’uncu yüzyıl İstanbul’unun doğal görünümünün günümüze ulaşmasını sağlamıştır. Melling, o dönemin ruhunu ayrıntılı bir şekilde yansıttığı gravürlerini 1800’lerin başında Fransa’da kitaplaştırmıştır. Demirören Yayınları da kitabın tıpkıbasımını yaparak Türkçe, İngilizce ve Fransızca dillerinde yayımladı.

Fransız mimar Melling’in 19’uncu yüzyıl İstanbul’unu ve haremi resmettiği kitabının tıpkıbasımı yapıldı

 

DR. SAV: TAM BULUNDUĞUMUZ NOKTADAN RESMETMİŞ

Pierre Loti tepesinin Antoine Ignace Melling’in dikkatini çektiğini söyleyen Arkeolog Dr. Murat Sav, “Eyüp Sultan’ı kuşbakışı gören meşhur Pierre Loti tepesindeyiz. Pierre Loti 19’uncu yüzyılın sonlarında 20’nci yüzyılın başlarında yaşamış olan bir Fransız. Yazar olarak bilinir ama aslında orduda görev yapmış deniz subayıdır. Meşhur kitapları vardır ve o vasıtayla tanınmıştır. İstanbul’a geldiği zaman burayı çok sever. Özellikle de Eyüp Sultan sırtlarındaki bu tepede küçük bir kahvehane vardır, sık sık oraya gelir. Oradan Eyüp Sultan’ı izler. Hatta buradan bayağı bir ilham aldığı söylenir. Onun sık sık gelmesinden dolayı buraya Pierre Loti tepesi adı veriliyor. O günden beri de böyle anılıyor. Burası Eyüp Sultan’ı çok güzel gösteren bir nokta, o yüzden de ressamların ve fotoğrafçıların çok ilgisini çekmiş. Buradan geriye doğru baktığımızda sağ tarafımızda zamanla adalaşmış tavşan adasını görüyoruz. Sol tarafımızda ise Eyüp Sultan uzanıyor ve arada da altın boynuz adı verilen Haliç uzanıyor. Burası Antoine Ignace Melling’in de dikkatini çekiyor. Melling, meşhur gravürlerinden birini neredeyse tam bulunduğumuz noktadan resmetmiş” dedi.

 

Fransız mimar Melling’in 19’uncu yüzyıl İstanbul’unu ve haremi resmettiği kitabının tıpkıbasımı yapıldı

‘O AN NE YAŞANIYORSA MELLİNG ONU RESMETMİŞ’

Melling’in 1800’lerin başında Fransa’da gravürlerini kitaplaştırdığını söyleyen Dr. Sav, şunları söyledi:

“Bu gravürler aynı ilk basıldığı şekli ve ebatlarında Demirören Yayınları tarafından yeniden basıldı. Oradan takip etmek de o kadar muhteşem bir şey ki. Mesela buradan baktığımız zaman Eyüp Sultan’ın değişen çehresini görebiliyoruz. Bir tarafta Eyüp Sultan Camii, arka tarafında Zal Mahmud Paşa Camii, yukarıda Fatih tepesi, 7’nci tepede bulunan Mihrimah Sultan Camii, geride Süleymaniye Külliyesi ve onun arkasında Ayasofya inanılmaz bir pitoresk görüntü sunuyor. Melling’in yapmış olduğu çalışma sadece burasıyla sınırlı değil. En azından basımı yapılan kitapta 52 tane gravürü var. Bu gravürler İstanbul’un farklı noktalarından yapılmış, mesela Bulgurlu tepesinden, Kız Kulesi’nden yapılmış. Melling’in gravürlerindeki en önemli noktalarından bir tanesi illaki bir insan faktörüne yer vermesi. Örneğin o sırada bir Türk düğünü vardır, Müslümanların veya gayrimüslimlerin görüntüsü vardır. Gravürlerin hepsi gerçekçi. Yani o an ne yaşanıyorsa Melling onu resmetmiş. Aynı zamanda sarayda görev yapmış, hem de Sultan 3’üncü Selim’i tanıyor. Gravür kitabının ilk başında Sultan 3’üncü Selim’in bir gravürüne yer vermiş, bu da çok önemli. Bahçe tasarımları yapıyor, peyzaj alanında çok meşhur. Çünkü aileden sanatçı, babasının heykeltıraş, kardeşinin mimar, amcasının ise resimle uğraşması onun farklı alanlarla gelişmesini sağlamış.”

 

Fransız mimar Melling’in 19’uncu yüzyıl İstanbul’unu ve haremi resmettiği kitabının tıpkıbasımı yapıldı

 

 ‘İSTANBUL’UN GEÇMİŞİ AÇISINDAN SON DERECE ÖNEM TAŞIYOR’

Gravürlerinde padişahın bazı sahneleri olduğunu söyleyen Dr. Sav, “Gravürlerinde Topkapı Sarayı’nın içerisinden detaylar var. Mesela elçilik heyeti Topkapı Sarayı’na nasıl katılıyor? buna benzer o kadar detay var ki. Bütün bunların hepsini incelediğimizde adeta her gravürün içerisinde bir hikaye var. O hikayede kitap da öyle güzel anlatılmış ki. Melling, yayınlamış olduğu o kitapta pitoresk görünümleri yani o dönem moda olan anlayışı yansıtıyor. İstanbul’un mitolojisini, tarihini, yapılarını, sokaklarını hatta hayvanlarını bile o anki sokak haliyle anlatan bir kitap. Bu yönüyle gerçekten çok önemli. Demirören Yayınları’nın da yayınlamış olduğu bu kitap bence kültür tarihi açısından, İstanbul’un geçmişi ve özellikle de kesiti açısından son derece önem taşıyor” diye konuştu.

 

Fransız mimar Melling’in 19’uncu yüzyıl İstanbul’unu ve haremi resmettiği kitabının tıpkıbasımı yapıldı

ALTUNAY: O DÖNEMİN CANLI BİR PANORAMASINI VERİYOR

Araştırmacı-yazar Erhan Altunay da “Bir kent tarihi yazılırken mutlaka yararlanılan belgeler vardır. Özellikle o dönem gravürleri ve fotoğrafları bizim bir kentin tarihini anlamamız için en önemli belgelerimiz. Tabii ki İstanbul söz konusu olduğunda elimizdeki kaynaklardan en önemlisi de Melling’in o ünlü kitabı Voyage Pıttoresque de Constantınople Et Des Rıves Du Bosphore, bu önemli kitaptaki yaklaşık 52 adet gravür bize o dönemin İstanbul’u hakkında bilgi veriyor. O dönemin İstanbul’unu görmekle birlikte o dönemin hayatını da görüyoruz. Bu kitap, o dönemin canlı bir panoramasını veriyor. Bu bağlamda kent tarihi için büyük bir önem taşıyor. O gravürleri büyük bir belgesel olarak görebiliriz. Bunun Demirören Yayınları tarafından basılması bence büyük bir şans oldu” dedi.

Blog Son Eklenenler
Yaklaşık 130 yıl önceki Suriye’yi fotoğraflarla anlatan ‘Sultan II. Abdülhamid Dönemi Suriye’ kitabı yayımlandı

Yaklaşık 130 yıl önceki Suriye’yi fotoğraflarla anlatan ‘Sultan II. Abdülhamid Dönemi Suriye’ kitabı yayımlandı

Osmanlı dönemi  Suriye ’sine ait fotoğrafları içeren  Sultan II. Abdülhamid Dönemi Suriye kitabı, Demirören Yayınları tarafından tarih meraklılarının ilgisine sunuldu. Türkçe, İngilizce ve Arapça metinlerin bulunduğu kitapta Sultan II. Abdülhamid’in emriyle hazırlanan Yıldız Fotoğraf Albümleri’nden özel olarak derlenmiş 200 siyah-beyaz ve renklendirilmiş fotoğraf yer alıyor. Eser, Hicaz Demiryolu’nun inşa sürecinden Şam’ın eski sokaklarına, Halep’in görkemli kervansaraylarından çölün sessiz antik şehirlerine uzanan belge niteliğindeki fotoğrafları içeriyor.

Devamını Oku
08.07.2025
Boğaziçi’nin Güzellikleri’ yeniden okurla buluştu

Boğaziçi’nin Güzellikleri’ yeniden okurla buluştu

İngiliz yazar Julia Pardoe ’nun başyapıtı  Boğaziçi’nin Güzellikleri  (Beauties of the Bosphorus), 80 renkli gravürle zenginleştirilmiş özel baskısıyla Demirören Yayınları tarafından yeniden yayımlandı. Kitapla ilgili konuşan Sahaflar Birliği Derneği Başkanı Emin Nedret İşli, “İstanbul'un geçmişteki bütün güzelliklerini hem yazıları sebebiyle betimleyen hem de Bartlett'in yapmış olduğu gravürlerle gözler önüne seren çok özel, kıymetli ve nadir bir  kitap . Bu kitap, oryantalist bakış açısıyla İstanbul’un ve Doğu’nun güzelliklerini betimleyen anlatımı sayesinde hem Batı’da hem de Doğu’da büyük ilgi görmüştür” dedi.

Devamını Oku
08.07.2025
Kariye Chora : Kiliseden Camiye Bir Dönüşüm Hikayesi kitabı yayımlandı

Kariye Chora : Kiliseden Camiye Bir Dönüşüm Hikayesi kitabı yayımlandı

Tarihin en büyük sanat destekçilerinden Theodoros Metokhites’in 14'üncü yüzyılda bugünkü şeklini verdiği ve Bizans sanatının son şaheseri sayılan Chora Kilisesi’nin (Kariye Camii) duvarlarındaki öyküler kitaplaştırıldı. Demirören Yayınları’ndan çıkan Kariye Chora: Kiliseden Camiye Bir Dönüşüm Hikayesi kitabında, mozaik ve fresklerde anlatılan hikayeler yer alıyor. 60 öykünün, 100’e yakın fotoğraf ile bulunduğu kitap hem Türkçe hem İngilizce olarak yayımlandı. Arkeolog Dr. Murat Sav, “İtalya’da Rönesans başlamadan önce Bizans’ta bu kilisede başlamıştı. Yapıda figürler büyümeye ve uzamaya başlamış. Bizansta görsel ve ikonografik anlamda bu denli yoğun başka bir yapı yoktur. Burada çok özel detaylar bulunuyor. Cami, Meryem ve İsa’nın bazı mucizelerinin yer aldığı resimler ve mozaikler ile kuşatılmış. Kariye çok özel bir yapı, bu nedenle hem turistik hem kültürel anlamda doğru bilinmesi gerekiyor” dedi.  

Devamını Oku
21.01.2025
Fransız mimar Melling’in 19’uncu yüzyıl İstanbul’unu ve haremi resmettiği kitabının tıpkıbasımı yapıldı

Fransız mimar Melling’in 19’uncu yüzyıl İstanbul’unu ve haremi resmettiği kitabının tıpkıbasımı yapıldı

Görevde bulunduğu süre zarfında padişahın kız kardeşi Hatice Sultan’ın huzuruna çıkmış, böylece hareme girme ve resmetme ayrıcalığına erişmiş nadir yabancılardan biri olan Mimar Antoine Ignace Melling, İstanbul ve boğaz kıyılarının gravürlerini yaparak 19’uncu yüzyıl İstanbul’unun doğal görünümünün günümüze ulaşmasını sağlamıştır. Melling, o dönemin ruhunu ayrıntılı bir şekilde yansıttığı gravürlerini 1800’lerin başında Fransa’da kitaplaştırmıştır. Demirören Yayınları da kitabın tıpkıbasımını yaparak Türkçe, İngilizce ve Fransızca dillerinde yayımladı.

Devamını Oku
13.01.2025
Krepen Pasajı’nın tarihini anlatan kitap yayımlandı

Krepen Pasajı’nın tarihini anlatan kitap yayımlandı

Krepen Pasajı’nın tarihini anlatan kitap yayımlandı Krepen Pasajı’nın tarihi, ‘Krepen Pasajı Nerededir?’ adıyla birçoğu ilk kez yayımlanan belge ve görseller eşliğinde yayımlandı. Ümit Nar, Turkuaz Sahaf Yayıncılık çıkan ‘Krepen Pasajı Nerededir?’ kitabıyla Beyoğlu tarihinin unutulmuş bir sahnesini bir sahaf titizliğiyle yeniden canlandırıyor. Kitapta, bugün adını Aslıhan Pasajı olarak bilinen Krepen Pasajı’nı lokantaları, esnafları, sahafları, müdavimleri, içinde geçen sosyal olayları ile Beyoğlu edebiyat ve kültürüne katkılarını bir kâğıt arkeoloğu gibi detaylarıyla anlatılıyor.

Devamını Oku
13.01.2025
‘Sahaflara ilgi artıyor’

‘Sahaflara ilgi artıyor’

Üsküdar Meydanı’nda düzenlenen Sahaflar Festivali’nde yaklaşık 43 sahaf stant açtı. İzmir, Ankara, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Erzurum olmak üzere farklı bölgelerden okuyucular festivale akın etti. Sahaflar Birliği Derneği’nin Başkanı Emin Nedret İşli, “Sahaflar olarak bu etkinlikten çok memnunuz. Kitap fiyatlarının yükselmiş olması kitap ticaretini etkilemiş durumda fakat sahaflara dair bu biraz daha iyimser bir tablo çiziyor. Çünkü sahaflarda bazı kitaplar, özellikle ikinci el, baskısı olmayan kitaplar; yeni kitap piyasasındaki oluşmuş fiyatlara göre biraz daha ekonomik ve daha ucuz. Gençlerin, özellikle öğrencilerin ve kitaba düşkün olanların sahaflara olan ilgisi daha fazla artmaya başladı” dedi.

Devamını Oku
13.01.2025
Demirören Yayınları'ndan Ayasofya kitabı

Demirören Yayınları'ndan Ayasofya kitabı

Sultan Abdülmecid tarafından Ayasofya Camii’nin restorasyonunda görevlendirilen Fossati kardeşlerin onarımlarını ve restorasyon öncesini gösteren gravürler kitaplaştırıldı. Demirören Yayınları da Abdülmecid'e hediye edilen gravürlerin tıpkıbasımı olan 'Ayasofya' adlı kitabı özgün boyutlarında yeniden yayımladı.    

Devamını Oku
08.01.2025
Demirören Yayınları'ndan Filistin kitabı

Demirören Yayınları'ndan Filistin kitabı

Sultan II. Abdülhamid'in çektirdiği Filistin fotoğrafları özel bir koleksiyon eserine dönüştü. Demirören Yayınları tarafından sınırlı sayıda basılan Filistin kitabında, Osmanlı'nın Kudüs, Nablus ve Akka sancağına ait hiç görülmemiş fotoğraflar yer alıyor.   Kudüs, Nablus ve ‍Akka sancağını 1900’lerin başındaki idari yapıya göre ele alan ‘Sultan II. Abdülhamid Dönemi Filistin’ kitabı, Osmanlı’nın güçlü hafızasıyla Filistin’in tarihini gün yüzüne çıkarıyor. Eserin hazırlık aşamasında Yıldız Fotoğraf Albümleri’nde ‍Filistin şehirlerinin görüntülerini içeren yaklaşık 1300, ABD Kongre Kütüphanesi’nde 400 ve New York Halk Kütüphanesi’nde 200’e yakın fotoğraf titizlikle incelendi.   Filistin bölgesi için özellikle ifade gücü yüksek olmasına önem verilen ve pek çoğu daha önce hiçbir yerde yayınlanmamış 293 fotoğraf kitapta yerini aldı. Özel kutu ve çantasıyla meraklılarına sunulan kitap, Demirören Yayınları tarafından sınırlı sayıda sadece bin adet olacak şekilde Türkçe basıldı. Tarihe ilgi duyan herkes için kaçırılmayacak fırsatlar sunan eser, Osmanlı’nın geçmişini bugünün tutkunlarıyla buluşturuyor. HIZLAN: DÜNYA SİYASETİNİN BUGÜNÜNÜ ANLAMAK İÇİN ÖNEMLİ BİR KİTAPTIR Gündemde olan birçok siyasi olayı anlamak için geçmişin bilinmesi gerektiğini belirten Doğan Hızlan, sözlerine şöyle devam etti:   “En önemlisi tarihi anlatırken belgesel ya da resimdir. Bu bakımdan Sultan II. Abdülhamid’in fotoğraflara önem verdiğini biliyoruz. Kitap sadece Sultan II. Abdülhamid’in yönetimindeki Filistin’i göstermiyor. Aynı zamanda dünya haritasını da gösteriyor. Filistin’in coğrafyasını da bu eserde görüyoruz. Bir yerin coğrafyasını görürseniz, tarihini anlamak için önemli yardım alırsınız. Bunlara baktığımızda bugünkü Filistin’i değerlendiriyorsunuz. Bu kitaplar daima gizli kalmış eserlerdir, devrin sadece siyasi değil yaşam biçimini de gösterir. Sultan II. Abdülhamid’in nasıl biri olduğunu, fotoğrafa ve resme düşkünlüğünü de göstermiş oldu. Bu yüzden kitabı okuyanlar Osmanlı’nın sadece bir dönemini görmeyecekler. Ayrıca Osmanlı’nın gelişimini, değişimini, Türkiye’de ve yurt dışındaki sınırlarımızda nasıl bir yönetim olduğunu, bu zamana nasıl geldiğimizi görecekler. Bu yüzden herkesin kitabı okumasını tavsiye ediyorum. Tarihin her bölümünü yayınlayan bu kitap, bugünü daha iyi anlamamızı sağlayacaktır. Dünü bilmeden bugünü anlamak mümkün değildir. O nedenle dünya siyasetinin bugününü anlamak için de önemli bir kitaptır. Görsel belgeler tarih yazımında metinlere kıyasla çok önemlidir çünkü yazdığınızda ispat meselesi vardır. İkisini karşılaştırdığınızda değişimi ve gelişimi daha iyi görürsünüz. Aynı zamanda kitap o zaman ki Filistin nasıldı, bugün nasıl, değişim nasıl yaşandı; dünya siyaseti nasıldı, nasıl değişti ve burayı nasıl değiştirdiği konusunda katkı sağlıyor. Bugün Türkiye’de, komşu ülkelerde ve dışında gündemde olan birçok siyasi olayı anlamamız için geçmişi bilmek lazım. Tarihin doğru ve iyi değerlendirilmesi için bu kitabın okunmasını istiyorum. Demirören Yayınları çok önemli bir iş yapıyor. Çünkü bu kitapla bize dünden bugüne olan Türkiye ve dünya haritasının bilgisi ile resmini veriyor.”     KAYA: FİLİSTİN COĞRAFYASINI GÖRSEL HAFIZA NİTELİĞİNDE BİR ARAYA GETİREN İLK KİTAP Eserin alanında başlı başına bir başvuru kaynağı olacağını ifade eden Hasan Mert Kaya, “Sultan II. Abdülhamid dönemi Filistin coğrafyasının karışmaya başladığı ve hareketlendiği oldukça ilginç bir dönem. Uluslararası ilişkiler açısından savaşların çıkmaya ve coğrafyanın birçok yerden göç almaya başladığı özel bir dönem. O dönem birçok projeyle Sultan II. Abdülhamid, bölgenin İstanbul ile ilişkisini diri tutmaya ve fiziki olarak da bağlarının güçlü olmasına özen gösteriyordu. Öncelikle bu kitap Sultan II. Abdülhamid’in ‘Tahriri münderecattan ziyade, resimlerden istifade ederim’ sözüyle, günümüz Türkçesine çevirecek olursak ‘Her resim bir fikirdir’, çok önemlidir. Çünkü bu albüm içerisindeki fotoğrafların tamamına yakını bölgenin mimarisi, kültürü, insanların giyimi ve yaşamıyla ilgili çok ciddi fikir verecek niteliktedir. Burada fotoğraflara bakıp geçmemek, üzerinde detaylı durmak ve fotoğrafı okumak gerekiyor. Okura görsel hafıza geliştirilmesi için son derece yararlı bir kitap. Eserde Filistin bölgesi Osmanlı dönemi idari yapısı göz önünde bulundurularak Kudüs, Nablus ve Akka sancakları başlıkları altında 3 ana bölüm halinde incelenmiş. Bu da bize Osmanlı’nın o dönem Filistin coğrafyasını nasıl idare ettiğine dönük bir ipucu sağlıyor. Kitap Filistin ile ilgili köklü bağlarımıza, oraya kazandırmış olduğumuz mimari eserlere ve onları nasıl koruduğumuza ilişkin birçok görsel veri sağlıyor. Benim gördüğüm Filistin coğrafyasını görsel hafıza niteliğinde bir araya getiren ilk kitap. Bu nedenle eser, alanında başlı başına bir başvuru kaynağı olacaktır. Filistin’in kapsadığı coğrafi alan ve nerelere Filistin diyebileceğimizi anlamak için de bir kanıt niteliğindedir. Demirören Yayın Grubu'na çok teşekkür ediyorum çünkü çok önemli bir dönemi detaylı araştırmalarla çoğu daha önce hiç yayınlanmamış 293 tane fotoğrafı bir araya getirerek okurların istifadesine sundu” diye konuştu.

Devamını Oku
08.01.2025
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.