Social Media Icons
Boğaziçi’nin Güzellikleri’ yeniden okurla buluştu
08.07.2025

Boğaziçi’nin Güzellikleri’ yeniden okurla buluştu

İngiliz yazar Julia Pardoe’nun başyapıtı Boğaziçi’nin Güzellikleri (Beauties of the Bosphorus), 80 renkli gravürle zenginleştirilmiş özel baskısıyla Demirören Yayınları tarafından yeniden yayımlandı. Kitapla ilgili konuşan Sahaflar Birliği Derneği Başkanı Emin Nedret İşli, “İstanbul'un geçmişteki bütün güzelliklerini hem yazıları sebebiyle betimleyen hem de Bartlett'in yapmış olduğu gravürlerle gözler önüne seren çok özel, kıymetli ve nadir bir kitap. Bu kitap, oryantalist bakış açısıyla İstanbul’un ve Doğu’nun güzelliklerini betimleyen anlatımı sayesinde hem Batı’da hem de Doğu’da büyük ilgi görmüştür” dedi.

İlk kez 1838 yılında yayımlanan, İngiliz yazar Julia Pardoe’nun kaleme aldığı ‘Boğaziçi’nin Güzellikleri’ (Beauties of the Bosphorus), Demirören Yayınları’nın katkısıyla yeniden gün yüzüne çıktı. Osmanlı İstanbul’unun mimarisini, günlük yaşamını, sosyal dokusunu ve Boğaziçi’ni hem yazılı anlatımla hem de 80 adet renklendirilmiş gravürle sunan eser, tarih, sanat ve edebiyat tutkunları için özel bir arşiv niteliği taşıyor. Şair ve yazar kimliğiyle tanınan Julia Pardoe, önce ‘ The City of the Sultan’ adlı kitabını yayımlamış, ardından İstanbul’un etkisiyle ikinci büyük eseri olan ‘Beauties of the Bosphorus’u kaleme aldı. Bu eser sadece Batı’da değil, Doğu’da da büyük ilgi uyandırdı kısa sürede Fransızca, Almanca ve İtalyanca gibi dillere çevrilerek dünya literatürüne girdi.

‘Boğaziçi’nin Güzellikleri’ yeniden okurla buluştu

İŞLİ: ‘BOĞAZİÇİ'NİN GÜZELLİKLERİ’ İSTANBUL KİTAPÇILIĞININ YÜZ AKI KİTAPLARINDAN BİR TANESİ

Sahaflar Birliği Derneği Başkanı Emin Nedret İşli, “Boğaziçi’nin Güzellikleri, yani The Beauties of the Bosphorus, Miss Julia Pardoe’nun kaleme aldığı bu gravürlü şaheser İstanbul üzerine bir kitaptır. İstanbul'un geçmişteki bütün güzelliklerini hem yazıları sebebiyle betimleyen hem de Bartlett'in yapmış olduğu gravürlerle gözler önüne seren çok özel, kıymetli ve nadir bir kitaptır. Ben 40 yıllık bir sahaf olarak, yıllarca Pardoe'nun peşinden koşan, koleksiyonunu yapmak isteyen ya da kütüphanesine mutlaka bir Pardoe kazandırmak isteyen çok kitap meraklısı insan tanıdım. Biz yıllardır Avrupa'dan, yurt dışından, müzayedelerden, antika kitapçılardan, Miss Pardoe'nun kitabını Türkiye'ye çeşitli yollarla getirtip koleksiyonerlere teslim eden, onların kütüphanelerine girmesini sağlayan bir meslek grubuna sahibiz. Dolayısıyla Miss Pardoe’nun ‘Boğaziçi'nin Güzellikleri’ kitabı, bizim sahaf piyasamızın ve de İstanbul kitapçılığının yüz akı kitaplardan bir tanesidir” dedi.



‘HEM BATI’DA HEM DE DOĞU’DA BÜYÜK İLGİ GÖRMÜŞTÜR’

Pardoe’nun kısa bir ömür sürmüş batılı şair, yazar olduğunu söyleyen İşli, “İstanbul'a gelmiş, onun güzellikleri karşısında büyülenmiş ve çok güzel iki tane kitap yazmıştır. ‘The City of the Sultan’ isimli kitabını yayımladıktan sonra çok büyük bir sansasyon yarattığı ve Batı’da büyük ses getirdiği için daha sonra da ‘Beauties of the Bosphorus’ adlı kitabı kaleme almıştır. 1838'de ilk baskısını yaptıktan sonra Batılı gravürlü kitaplar üzerinde çok büyük etkisi olan bu kitap, Batı yayıncılığı dünyasında çok önemli birtakım kitapların doğmasına neden olmuş. Bu kitap, oryantalist bakış açısıyla İstanbul’un ve Doğu’nun güzelliklerini betimleyen anlatımı sayesinde hem Batı’da hem de Doğu’da büyük ilgi görmüş; dönemin İstanbul’una dair detaylı gözlemleri, esnaf hayatı, sosyal yaşam ve şehrin özelliklerine dair sunduğu önemli bilgilerle değer kazanmıştır. Bu yoğun ilgi sonucunda kitap, yayımlandıktan kısa süre sonra Almanca, Fransızca ve hatta İtalyanca gibi birçok dile çevrilerek dünya literatürüne kazandırılmıştır” diye konuştu.


‘Boğaziçi’nin Güzellikleri’ yeniden okurla buluştu

‘İSTANBUL'UN GÜZELLİKLERİNİ ANLATAN ÇOK ÖNEMLİ BİR GÜZELLEME’

Kitabın sayısız koleksiyonda yerini aldığını belirten İşli, “Kitap yine öneminden ve çabuk tükenmesinden dolayı 1838'den sonra iki kez daha basılmıştır. 1854 yılındaki son basımında Osmanlı İmparatorluğu'ndaki birtakım sosyal ve siyasi olaylarla ilgili olarak ilavelerle tekrar güncellenmiş ve yayınlanmıştır. Bizim bugün bu konuşmaları yapmamıza vesile olan yayın 1854 senesi edisyonunun bir yayını olup son ilaveli kısımların da içinde yer aldığı bir yayındır. Dolayısıyla içindeki gravürler ve metinler hem Osmanlı konusunda kaynak olurken aynı zamanda da İstanbul'un güzelliklerini anlatan çok önemli bir güzellemedir” ifadelerini kullandı.

Kitabın Batı’da siyah-beyaz ve renklendirilmiş gravürlü nüshalarına rastlandığını belirten İşli, sözlerine şöyle devam etti:

“Tabii ki renklendirilmiş gravürlü olanları çok daha nadir ve kıymete haiz olan nüshalardır. Demirören yayınında bu fark da gözetilmiş ve gravürler renklendirilmiş basılmıştır. Yetkin bir ekip tarafından çıkarılan bu son ve yeni yayın aynı zamanda bir keyif kitabı ve görsel şölen şeklindedir. Bu yüzden başında da üstadımız Doğan Hızlan Bey'in güzel bir giriş yazısı bulunmaktadır. Kitap koleksiyoncuları için çok aranacak, sorulacak hatta peşinde koşulacak bir kitap olacaktır. Bu yüzden yayınlayan müessesenin bu konuda gösterdiği hem baskı kalitesi hem de basım aşamalarındaki diğer çabaları adına onları tebrik etmek gerekiyor. Demirören Yayınları’nın bu tür yayınlara devam etmesini de dilemek bu meslekte kıdemli bir sahaf olarak en büyük dileğimiz ve arzumuz."



‘Boğaziçi’nin Güzellikleri’ yeniden okurla buluştu

 

ÇELİK: PARDOE ÇOK DAHA DONANIMLI VE TEKNİK AÇIDAN DÜZGÜN BİR KİTAP YAZIYOR

Demirören Yayınları editörü Mehmet H. Çelik de kitabın en büyük özelliğinin bir kadın tarafından yazılmış olduğunu belirterek, “İstanbul seyahatnameleri daha çok erkekler tarafından yazılıyordu. Anadolu, İstanbul ve Orta Doğu coğrafyasında gezenler genellikle erkek seyyahlardı. Bir defa 16’ncı yüzyılda yani Kanuni döneminden itibaren, Türkiye, Osmanlı ve özellikle İstanbul çok ilgi görmeye başlıyor. Kitaplar yayımlanıyor. Bir tarihçi, şair, roman yazarı olan Pardoe çok daha donanımlı ve teknik açıdan düzgün bir kitap yazıyor. Bir kadının çok rahat girebileceği yerlere mesela hareme girip insanlarla çok rahat konuşuyor ve izlenimlerini bu şekilde yazıyor. Kitap, kadın İngiliz soylusunun bakış açısından anlatıldığı için önemli. Onun dışında William Henry Bartlett'in gravürleri dönemin en ünlü, en popüler gravürleri. O da İstanbul'a geliyor. Kitabın yazılması, II. Mahmut Dönemi'ne rastlıyor. Boğaziçi'nin Güzellikleri, Demirören Yayınları’nın bastığı güzel kitap dediğimiz tarzda bir kitaplardan birisi. Masa üstünde duracak, şık ve iyi kağıda basılmış cildi çok güzel bir kitap” dedi.

BOĞAZİÇİ’NİN GÜZELLİKLERİ BİR KÜLTÜR HAZİNESİDİR

Demirören Yayınları Proje Direktörü Bedri Göğalp ise “İstanbul’un büyüleyici güzelliklerini, William Henry Bartlett’in muhteşem gravürleriyle zenginleştiren Boğaziçi’nin Güzellikleri Pardoe’nun 19'uncu yüzyıl İstanbul’unda adım adım gezdiği sokaklarda, yalılarda, tanık olduğu toplumsal yaşamı içten bir anlatımla aktardığı eşsiz bir seyahatnamedir. Bu eseri ilk kez iki dilde, Türkçe-İngilizce olarak büyük boy özel bir baskıyla yayımladık. Yayınevi olarak amacımız, İstanbul’un eşsiz kültürel mirasını ve Pardoe’nun bu şehre olan tutkusunu, gelecek nesillere zarif bir şekilde aktarmaktır. Bu lüks baskı, yalnızca bir kitap değil, aynı zamanda bir kültür hazinesi ve koleksiyon parçasıdır. Kitapseverleri, tarih meraklılarını ve İstanbul sevdalılarını, bu büyülü yolculuğa katılmaya davet ediyoruz" diye konuştu.



Blog Son Eklenenler
Yaklaşık 130 yıl önceki Suriye’yi fotoğraflarla anlatan ‘Sultan II. Abdülhamid Dönemi Suriye’ kitabı yayımlandı

Yaklaşık 130 yıl önceki Suriye’yi fotoğraflarla anlatan ‘Sultan II. Abdülhamid Dönemi Suriye’ kitabı yayımlandı

Osmanlı dönemi  Suriye ’sine ait fotoğrafları içeren  Sultan II. Abdülhamid Dönemi Suriye kitabı, Demirören Yayınları tarafından tarih meraklılarının ilgisine sunuldu. Türkçe, İngilizce ve Arapça metinlerin bulunduğu kitapta Sultan II. Abdülhamid’in emriyle hazırlanan Yıldız Fotoğraf Albümleri’nden özel olarak derlenmiş 200 siyah-beyaz ve renklendirilmiş fotoğraf yer alıyor. Eser, Hicaz Demiryolu’nun inşa sürecinden Şam’ın eski sokaklarına, Halep’in görkemli kervansaraylarından çölün sessiz antik şehirlerine uzanan belge niteliğindeki fotoğrafları içeriyor.

Devamını Oku
08.07.2025
Boğaziçi’nin Güzellikleri’ yeniden okurla buluştu

Boğaziçi’nin Güzellikleri’ yeniden okurla buluştu

İngiliz yazar Julia Pardoe ’nun başyapıtı  Boğaziçi’nin Güzellikleri  (Beauties of the Bosphorus), 80 renkli gravürle zenginleştirilmiş özel baskısıyla Demirören Yayınları tarafından yeniden yayımlandı. Kitapla ilgili konuşan Sahaflar Birliği Derneği Başkanı Emin Nedret İşli, “İstanbul'un geçmişteki bütün güzelliklerini hem yazıları sebebiyle betimleyen hem de Bartlett'in yapmış olduğu gravürlerle gözler önüne seren çok özel, kıymetli ve nadir bir  kitap . Bu kitap, oryantalist bakış açısıyla İstanbul’un ve Doğu’nun güzelliklerini betimleyen anlatımı sayesinde hem Batı’da hem de Doğu’da büyük ilgi görmüştür” dedi.

Devamını Oku
08.07.2025
Kariye Chora : Kiliseden Camiye Bir Dönüşüm Hikayesi kitabı yayımlandı

Kariye Chora : Kiliseden Camiye Bir Dönüşüm Hikayesi kitabı yayımlandı

Tarihin en büyük sanat destekçilerinden Theodoros Metokhites’in 14'üncü yüzyılda bugünkü şeklini verdiği ve Bizans sanatının son şaheseri sayılan Chora Kilisesi’nin (Kariye Camii) duvarlarındaki öyküler kitaplaştırıldı. Demirören Yayınları’ndan çıkan Kariye Chora: Kiliseden Camiye Bir Dönüşüm Hikayesi kitabında, mozaik ve fresklerde anlatılan hikayeler yer alıyor. 60 öykünün, 100’e yakın fotoğraf ile bulunduğu kitap hem Türkçe hem İngilizce olarak yayımlandı. Arkeolog Dr. Murat Sav, “İtalya’da Rönesans başlamadan önce Bizans’ta bu kilisede başlamıştı. Yapıda figürler büyümeye ve uzamaya başlamış. Bizansta görsel ve ikonografik anlamda bu denli yoğun başka bir yapı yoktur. Burada çok özel detaylar bulunuyor. Cami, Meryem ve İsa’nın bazı mucizelerinin yer aldığı resimler ve mozaikler ile kuşatılmış. Kariye çok özel bir yapı, bu nedenle hem turistik hem kültürel anlamda doğru bilinmesi gerekiyor” dedi.  

Devamını Oku
21.01.2025
Fransız mimar Melling’in 19’uncu yüzyıl İstanbul’unu ve haremi resmettiği kitabının tıpkıbasımı yapıldı

Fransız mimar Melling’in 19’uncu yüzyıl İstanbul’unu ve haremi resmettiği kitabının tıpkıbasımı yapıldı

Görevde bulunduğu süre zarfında padişahın kız kardeşi Hatice Sultan’ın huzuruna çıkmış, böylece hareme girme ve resmetme ayrıcalığına erişmiş nadir yabancılardan biri olan Mimar Antoine Ignace Melling, İstanbul ve boğaz kıyılarının gravürlerini yaparak 19’uncu yüzyıl İstanbul’unun doğal görünümünün günümüze ulaşmasını sağlamıştır. Melling, o dönemin ruhunu ayrıntılı bir şekilde yansıttığı gravürlerini 1800’lerin başında Fransa’da kitaplaştırmıştır. Demirören Yayınları da kitabın tıpkıbasımını yaparak Türkçe, İngilizce ve Fransızca dillerinde yayımladı.

Devamını Oku
13.01.2025
Krepen Pasajı’nın tarihini anlatan kitap yayımlandı

Krepen Pasajı’nın tarihini anlatan kitap yayımlandı

Krepen Pasajı’nın tarihini anlatan kitap yayımlandı Krepen Pasajı’nın tarihi, ‘Krepen Pasajı Nerededir?’ adıyla birçoğu ilk kez yayımlanan belge ve görseller eşliğinde yayımlandı. Ümit Nar, Turkuaz Sahaf Yayıncılık çıkan ‘Krepen Pasajı Nerededir?’ kitabıyla Beyoğlu tarihinin unutulmuş bir sahnesini bir sahaf titizliğiyle yeniden canlandırıyor. Kitapta, bugün adını Aslıhan Pasajı olarak bilinen Krepen Pasajı’nı lokantaları, esnafları, sahafları, müdavimleri, içinde geçen sosyal olayları ile Beyoğlu edebiyat ve kültürüne katkılarını bir kâğıt arkeoloğu gibi detaylarıyla anlatılıyor.

Devamını Oku
13.01.2025
‘Sahaflara ilgi artıyor’

‘Sahaflara ilgi artıyor’

Üsküdar Meydanı’nda düzenlenen Sahaflar Festivali’nde yaklaşık 43 sahaf stant açtı. İzmir, Ankara, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Erzurum olmak üzere farklı bölgelerden okuyucular festivale akın etti. Sahaflar Birliği Derneği’nin Başkanı Emin Nedret İşli, “Sahaflar olarak bu etkinlikten çok memnunuz. Kitap fiyatlarının yükselmiş olması kitap ticaretini etkilemiş durumda fakat sahaflara dair bu biraz daha iyimser bir tablo çiziyor. Çünkü sahaflarda bazı kitaplar, özellikle ikinci el, baskısı olmayan kitaplar; yeni kitap piyasasındaki oluşmuş fiyatlara göre biraz daha ekonomik ve daha ucuz. Gençlerin, özellikle öğrencilerin ve kitaba düşkün olanların sahaflara olan ilgisi daha fazla artmaya başladı” dedi.

Devamını Oku
13.01.2025
Demirören Yayınları'ndan Ayasofya kitabı

Demirören Yayınları'ndan Ayasofya kitabı

Sultan Abdülmecid tarafından Ayasofya Camii’nin restorasyonunda görevlendirilen Fossati kardeşlerin onarımlarını ve restorasyon öncesini gösteren gravürler kitaplaştırıldı. Demirören Yayınları da Abdülmecid'e hediye edilen gravürlerin tıpkıbasımı olan 'Ayasofya' adlı kitabı özgün boyutlarında yeniden yayımladı.    

Devamını Oku
08.01.2025
Demirören Yayınları'ndan Filistin kitabı

Demirören Yayınları'ndan Filistin kitabı

Sultan II. Abdülhamid'in çektirdiği Filistin fotoğrafları özel bir koleksiyon eserine dönüştü. Demirören Yayınları tarafından sınırlı sayıda basılan Filistin kitabında, Osmanlı'nın Kudüs, Nablus ve Akka sancağına ait hiç görülmemiş fotoğraflar yer alıyor.   Kudüs, Nablus ve ‍Akka sancağını 1900’lerin başındaki idari yapıya göre ele alan ‘Sultan II. Abdülhamid Dönemi Filistin’ kitabı, Osmanlı’nın güçlü hafızasıyla Filistin’in tarihini gün yüzüne çıkarıyor. Eserin hazırlık aşamasında Yıldız Fotoğraf Albümleri’nde ‍Filistin şehirlerinin görüntülerini içeren yaklaşık 1300, ABD Kongre Kütüphanesi’nde 400 ve New York Halk Kütüphanesi’nde 200’e yakın fotoğraf titizlikle incelendi.   Filistin bölgesi için özellikle ifade gücü yüksek olmasına önem verilen ve pek çoğu daha önce hiçbir yerde yayınlanmamış 293 fotoğraf kitapta yerini aldı. Özel kutu ve çantasıyla meraklılarına sunulan kitap, Demirören Yayınları tarafından sınırlı sayıda sadece bin adet olacak şekilde Türkçe basıldı. Tarihe ilgi duyan herkes için kaçırılmayacak fırsatlar sunan eser, Osmanlı’nın geçmişini bugünün tutkunlarıyla buluşturuyor. HIZLAN: DÜNYA SİYASETİNİN BUGÜNÜNÜ ANLAMAK İÇİN ÖNEMLİ BİR KİTAPTIR Gündemde olan birçok siyasi olayı anlamak için geçmişin bilinmesi gerektiğini belirten Doğan Hızlan, sözlerine şöyle devam etti:   “En önemlisi tarihi anlatırken belgesel ya da resimdir. Bu bakımdan Sultan II. Abdülhamid’in fotoğraflara önem verdiğini biliyoruz. Kitap sadece Sultan II. Abdülhamid’in yönetimindeki Filistin’i göstermiyor. Aynı zamanda dünya haritasını da gösteriyor. Filistin’in coğrafyasını da bu eserde görüyoruz. Bir yerin coğrafyasını görürseniz, tarihini anlamak için önemli yardım alırsınız. Bunlara baktığımızda bugünkü Filistin’i değerlendiriyorsunuz. Bu kitaplar daima gizli kalmış eserlerdir, devrin sadece siyasi değil yaşam biçimini de gösterir. Sultan II. Abdülhamid’in nasıl biri olduğunu, fotoğrafa ve resme düşkünlüğünü de göstermiş oldu. Bu yüzden kitabı okuyanlar Osmanlı’nın sadece bir dönemini görmeyecekler. Ayrıca Osmanlı’nın gelişimini, değişimini, Türkiye’de ve yurt dışındaki sınırlarımızda nasıl bir yönetim olduğunu, bu zamana nasıl geldiğimizi görecekler. Bu yüzden herkesin kitabı okumasını tavsiye ediyorum. Tarihin her bölümünü yayınlayan bu kitap, bugünü daha iyi anlamamızı sağlayacaktır. Dünü bilmeden bugünü anlamak mümkün değildir. O nedenle dünya siyasetinin bugününü anlamak için de önemli bir kitaptır. Görsel belgeler tarih yazımında metinlere kıyasla çok önemlidir çünkü yazdığınızda ispat meselesi vardır. İkisini karşılaştırdığınızda değişimi ve gelişimi daha iyi görürsünüz. Aynı zamanda kitap o zaman ki Filistin nasıldı, bugün nasıl, değişim nasıl yaşandı; dünya siyaseti nasıldı, nasıl değişti ve burayı nasıl değiştirdiği konusunda katkı sağlıyor. Bugün Türkiye’de, komşu ülkelerde ve dışında gündemde olan birçok siyasi olayı anlamamız için geçmişi bilmek lazım. Tarihin doğru ve iyi değerlendirilmesi için bu kitabın okunmasını istiyorum. Demirören Yayınları çok önemli bir iş yapıyor. Çünkü bu kitapla bize dünden bugüne olan Türkiye ve dünya haritasının bilgisi ile resmini veriyor.”     KAYA: FİLİSTİN COĞRAFYASINI GÖRSEL HAFIZA NİTELİĞİNDE BİR ARAYA GETİREN İLK KİTAP Eserin alanında başlı başına bir başvuru kaynağı olacağını ifade eden Hasan Mert Kaya, “Sultan II. Abdülhamid dönemi Filistin coğrafyasının karışmaya başladığı ve hareketlendiği oldukça ilginç bir dönem. Uluslararası ilişkiler açısından savaşların çıkmaya ve coğrafyanın birçok yerden göç almaya başladığı özel bir dönem. O dönem birçok projeyle Sultan II. Abdülhamid, bölgenin İstanbul ile ilişkisini diri tutmaya ve fiziki olarak da bağlarının güçlü olmasına özen gösteriyordu. Öncelikle bu kitap Sultan II. Abdülhamid’in ‘Tahriri münderecattan ziyade, resimlerden istifade ederim’ sözüyle, günümüz Türkçesine çevirecek olursak ‘Her resim bir fikirdir’, çok önemlidir. Çünkü bu albüm içerisindeki fotoğrafların tamamına yakını bölgenin mimarisi, kültürü, insanların giyimi ve yaşamıyla ilgili çok ciddi fikir verecek niteliktedir. Burada fotoğraflara bakıp geçmemek, üzerinde detaylı durmak ve fotoğrafı okumak gerekiyor. Okura görsel hafıza geliştirilmesi için son derece yararlı bir kitap. Eserde Filistin bölgesi Osmanlı dönemi idari yapısı göz önünde bulundurularak Kudüs, Nablus ve Akka sancakları başlıkları altında 3 ana bölüm halinde incelenmiş. Bu da bize Osmanlı’nın o dönem Filistin coğrafyasını nasıl idare ettiğine dönük bir ipucu sağlıyor. Kitap Filistin ile ilgili köklü bağlarımıza, oraya kazandırmış olduğumuz mimari eserlere ve onları nasıl koruduğumuza ilişkin birçok görsel veri sağlıyor. Benim gördüğüm Filistin coğrafyasını görsel hafıza niteliğinde bir araya getiren ilk kitap. Bu nedenle eser, alanında başlı başına bir başvuru kaynağı olacaktır. Filistin’in kapsadığı coğrafi alan ve nerelere Filistin diyebileceğimizi anlamak için de bir kanıt niteliğindedir. Demirören Yayın Grubu'na çok teşekkür ediyorum çünkü çok önemli bir dönemi detaylı araştırmalarla çoğu daha önce hiç yayınlanmamış 293 tane fotoğrafı bir araya getirerek okurların istifadesine sundu” diye konuştu.

Devamını Oku
08.01.2025
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.